3pgR21b. Rüyada deprem olduğunu ve evinin yıkıldığını görmek insanların takdir ettiği ve hayran olduğu bir kişi olunacağına, huzursuzluğundan ve korkularından kurtulacağına, sağlıkla ilgili önemli bir adım atılacağına, hidayete ereceğine, giden bir kişinin yakın zamanda geri döneceğine, büyük kazanç elde edeceğine, elindeki fırsatları çok iyi bir şekilde değerlendirerek hayırlı ve uğurlu kazançlar elde edeceğine, parasal sorunları birkaç hamle ile çözüme kavuşturacağına, uzunca bir süre bu durumun etkisi altında kalacağına, maddi ve manevi olarak çok iyi bir noktaya geleceği bir çalışma gerçekleştireceğine ve bu sayede çok büyük bir ferahlık duyacağına işaret eder. Rüyada deprem olduğunu ve evinin yıkıldığını gördüyseniz Aile ilişkilerinizin da düzene girdiğini görmek sizi rahatlatabilir. Rüyada evinin depremde yıkıldığını görmek ruhsal olarak çok büyük bir çöküş yaşayacağına ancak daha sonra yaşanacak güzel gelişmeler sayesinde çok iyi bir duruma geçeceğine, kendisini çok büyük bir boşluğun içinde bulacağına, sorunlarının her geçen gün daha da artacağına, başını ağrıtacak olaylar yaşayacağına ve keyfinin kaçacağı bir döneme gireceğine, ancak daha sonra yaşanacak bazı hayırlı olaylar sayesinde durumların düzeleceğine delalet eder. Rüyada depremde evin yıkıldığını görmek aile hayatı için hayırlı adımlar atılacağına, şansın ve kısmetin açık olacağına, her geçen gün başarıların artacağına, hayırlı kazançlar elde edileceğine, maddi ve manevi olarak yalnız kalınacağına, uzun bir zaman sonra gelecek bir teklife rağmen insanlara bir türlü güven duyulamayacağına ve zor zamanlar geçirileceğine işaret etmektedir. Rüyada depremden evin yıkıldığını görmek ilişkileri veya evlilikleri boyunca kadının söz sahibi olacağına, zaman zaman kişiyi ezeceğine, kısa zamanda çok yol alınacağına, işlerin çok iyi bir hal alacağına, verilen sözlerin çok iyi bir şekilde yerine getirileceğine, çok büyük bir borcun altına birlikte gireceklerine, uğranılan zararın paylaşılacağına işaret etmektedir. Rüyada depremde evinin yıkılmasını görmek özel hayatında mutlu olacağına, bedenen ve ruhen iyi olacağına, bunun da başarılarına olumlu yönde etki edeceğine, yenilenme yaşayacağına, bir sebeple istediği kazancı elde edemeyeceğine, girdiği sorunlu bir dönemden çevresindeki insanların büyük desteği sayesinde kurtulacağına alamet eder. Rüyada evin depremden yıkıldığını görmek yanlış yönde kararlar verileceğine, sorunlarının ve sıkıntılarının çok daha büyüyeceğine, kimseden korkmayacağına ve hayal ettiği gibi bir hayat süreceğine işarettir. Rüyada deprem olduğunu ve evin yıkıldığını görmek sorunlarının küçük bir parça da olsa azalacağına, biraz nefes alabilecek bir duruma geleceğine, tatsız günlerin geride bırakılacağına, evliliklerde de sudan bahanelerle çıkacak tartışmalara ve kişinin sinirlerine hakim olmakta zorlanacağı bir süreç yaşayacağına yorulur. Rüyada depremde evin yıkılmasını görmek uzun zaman önce yaşanmış kötü bir olaydan ötürü ortaya çıkan zararların telafi edileceğine, geçim sıkıntısı yaşanmayacağına, önemli ve ciddi işler yapacağına tabir olunur. Rüyada depremde başkasının evinin yıkıldığını görmek hayatında bir takım problemlerin baş göstereceğine, dertlerin başlayacağına, tüm sıkıntılarının kısa bir sürede ortadan kalkacağına işaret etmektedir. Rüyada ev yanması, rüyada evin yanmasını görmek hayra alamet değildir. Bu rüyayı gören kişinin aile hayatında çok zor durumlar yaşaması mümkündür. Bunun yanı sıra iş hayatında da bir takım zorluklarla karşılaşması muhtemeldir. Rüyada kendi evinin yanması görmek, Aynı zamanda rüyasında kendi evininin yanmasını gören kimse işlerinde yapacağı çalışmalarda bir takım hatalar yapacağı düşünülmektedir. Hatalı olarak vereceği kararlar geleceğini etkilemektedir. Bunun yanı sıra iş hayatında da atım atmakta geri kalması ve gecikmesi durum söz konusu olabilmektedir. Böylelikle de çok üzücü durumlarda karşılaşması muhtemeldir. Rüyasında evin yanmasını gören kimse iş hayatında sorunlar yaşamasının yanı sıra aile hayatında da sorunlar yaşaması muhtemeldir. Bu durum büyük tartışmaları beraberinde getirecektir. Kişi bu durumdan ötürü yalnız kalma ihtimali yüksektir. Bu durum beraberinde ruhsal anlamda çöküntüye sebep olacaktır. Kişi geleceğe doğru atılacak adımlara karşı oldukça dikkatli olması gerekir. Rüyasında evin yanması durum olumlu bir durum olmaması sebebiyle kişi hal ve hareketlerine dikkat etmesi ve düşünerek adım atması gerekir. Aksi halde hataya düşme ihtimali yüksektir. Bu durumda bütün yaşamını doğrudan etkilemektedir. Normal zamanda görülen birçok rüya tabiri için olumlu durumlar söz konusu iken rüyada evinin yanmasını görmek olumsuz bir durumdur. Rüyada Komşusunun evinin yanmasını görmek, halinde de olumsuz bir durum söz konusudur. Rüyayı görmüş olan kimsenin etrafında bulunan insanlarda birisinin ya da birkaçının zor duruma düşeceğine delalettir. Bu kişi çok üzüntülü ve sıkıntılı günler yaşayacaktır. Rüya sahibi ise bu sıkıntı içinde olan yakın çevresindeki kişiye sorunlarından ve sıkıntılarından kurtulması ve çare olması bakımından elinde gelen bütün desteği çıkacağını gösterir. Bunun yanı sıra bu kişiye karşı rüya sahibi çok büyük miktarda maddi destek sağlayacağını söyleyebiliriz. Bununla birlikte bu kişinin hayatında meydana gelecek olan aile kavgalarında ve tartışmalarında rüya sahibi bir nevi arabulucu olacaktır. Böylelikle de kavgayı sonlandıracaktır. Bu sebepten ötürü rüyasında komşusunun evinin yanması gören kimse dikkatli hareket etmesi gerekir. Rüyasında bir başkasının evinin yanması görmek, Rüyayı gören kimsenin çevresinde özellikle de iş hayatında çok samimi olduğu bir tanıdığına ya da arkadaşına karşı yaşayacağı olumsuzluklara karşı yardımlar edeceğine delalet eder. Bu arkadaşı ya da dostu oldukça zor duruma düşecektir. Burada rüyayı gören kişinin arkadaşına karşı büyük sorumlulukları düşmektedir. Arkadaşının aile ve iş hayatında düşmüş olduğu zor durumdan kurtarması gerekir. Bunun yanı sıra maddi anlamda zor durumda olan dostuna destek çıkması lazımdır. Rüyada ev yanması görmek, aile ve iş hayatında oldukça önemli sıkıntıların yaşanmasına delalettir. Rüya sahibinin çok emek vermesi, oldukça çok çaba sarf etmesine rağmen çok zor dönemlerden geçeceğine işarettir. Bu kişinin büyük üzüntülere duçar olacağını gösterir. Özellikle de iş hayatında düzensizlik durumu söz konusu olup bir türlü düze çıkamayacağına işarettir. Psikolojik bakımdan da sıkıntı yaşayacağını gösterir. Kişi rüyasında herhangi bir evin yanmış halde olduğu görmesi halinde çok dikkatli hareket etmesi gerekir. Ciddi sıkıntılar yaşaması içten bile değildir. Rüyada ev yanması görmek, Rüyayı gören kişi yalnızca ateş görmesi halinde güzel, mutlu ve hayırlı günler geçireceğine delalettir. Bunun yanı sıra aile ve iş hayatında büyük faydalar göreceğini simgeler. Kişi eğer rüyasında dumanların yayıldığı görüyorsa tam tersi yönde büyük sıkıntılar yaşayacağının işaretidir. Özellikle rüyasında büyük bir ev yangını ve beraberinde büyük bir duman yayılması görmesi hayra alamet değildir. Rüyada Ev Yanması ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. Rüyanın Özeti Rüyada depremde olup evin yan yatması iş hayatındaki saygın yerini daha da sağlamlaştıracağına, hayatının çok daha kolay hale geleceğine, kısmetsizlik yaşadığı bir işe tekrar girerek bu sefer başarı kazanacağına, iş sahipleri tarafından büyük ilgi göreceğine, zorlukların bir anda biteceğine, aile fertleri ile birbirlerine her konuda destek olacağına alamet ettiğine inanılır. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada depremde olup evin yan yatması kendisini kötülüklerden ve haset düşünceli kişilerden korumak için hayatında çok köklü değişiklikler yapacağına, yüceltileceği sözler duyacağına, ruhsal yönden hafifleyeceğine, iş hayatındaki saygın yerini daha da sağlamlaştıracağına, uzun vadede kazancı iki katına çıkaracak bazı hamleler yapılacağına, sevdiği bazı kişiler ile çok rahat edeceği ve büyük kazanç elde edeceği bir işe gireceğine alamet ettiğine inanılır. Rüya lugatına göre kudret ve hidayet sahibi olacağına, destek göreceğine, emeklerinin karşılığını almaya nail olacağına, huzura ve esenliğe kavuşacağına, hayatının çok daha kolay hale geleceğine, dargın olduğunuz insanlarla yeniden barışacağınız ve aradaki küslüklerin biteceğine, hayırlı ve sevinçli haberler alınacağına yorumlanmaktadır. Rüyada depremde olup evin yan yatması kısmetsizlik yaşadığı bir işe tekrar girerek bu sefer başarı kazanacağına, eşi ile deyim yerindeyse bir yastıkta kocayacağına, hayırlı projeler gerçekleştirileceğine, sürpriz gelişmelerle karşılaşacağına, bazı konularda işleri için doğru kararlar vereceğine, hayatının geri kalanında toplum tarafından tanınan ve sevilen biri olacağına alamet eder. Tabirciye göre iş sahipleri tarafından büyük ilgi göreceğine, işlerin yeni kapılar açacağına, çevresinin kendisine olan beğenisini ve takdirini sunacağına, kısmet alacağına, güzel bir insan haline geleceğine, az da olsa feraha çıkılacağına delalet etmektedir. Rüyada depremde olup evin yan yatması kendisini üzen durumlardan uzak kalıp, hayatın iyi yanlarına bakmaya çalışarak, daha pozitif biri olacağına, sıkıntıların hızlı ve sorunsuz bir şekilde ortadan kaldırılacağına, sorunların kısa bir zaman içinde biteceğine ve mutlu olunacağına, planladığı şeylerin istediği gibi ilerleyeceğine, zorlukların bir anda biteceğine, çok hayırlı ve güzel olayların yakın bir zaman içinde gerçekleşeceğine işaret etmektedir. Rüya yorumu kitabına göre prestij kazanılacağına, çok büyük mal ve mülke sahip olacağına, aile fertleri ile birbirlerine her konuda destek olacağına, daha kolay, güzel ve rahat bir hayata kavuşacağına, hayallerindeki eve sahip olacağına, deyim yerindeyse karanlık günlerin yakın bir zaman içinde aydınlanacağına, yeni bir işe girileceğine işaret ettiği söylenir. Genel anlamıyla Rüyada evin yan yatması maddi anlamda güzel bir gelir elde edileceğine, gireceği bir ortaklık ya da gerçekleştireceği çok büyük bir proje sayesinde eskisinden bile daha iyi bir duruma geleceğine, sıkıntı ve sorunlarından kurtulacağına, dost ve akrabaların yardımları sayesinde çok iyi bir mevkiye terfi alınacağına, çok büyük işlere girerek çok büyük kazançlar elde edeceğine, başarıya giden yollarını açacağına alamet eder. Devamını Oku … Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Uçağın Yan Yatması Görmek Rüyada uçağın yan yatması görmek kendisini hedeflerine, sorunlu kişilerle irtibatın koparılacağına, kişinin kendisini daha iyi ve yüreğini daha ferahlamış bulacağına, çok iyi işler yapılacağına ve insanlar tarafından takdir edilip çok sevindirici bir konuma geleceğine, hasretliklerin bir araya geleceğine, ideallerine ve isteklerine ulaşacağına, işlerinin açılacağına ve kazancının da istediği oranda artış göstereceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada uçağın yan yatması görmek kişinin bir müddet özel hayatına zaman ayıramayacak kadar meşgul olacağına, yaşayacağı ilk maddi sıkıntıda yapa yalnız kalacağına, hayalindeki işi gerçekleştireceğine, maddi olarak sıkıntılı geçen bir dönemin kapatılacağına, doğruluğu ve güzelliği bulabilmesi için onlara yol göstereceğine, çok zor durumlara düşeceğine ancak daha sonra kendisine yardım edecek insanlar sayesinde bu sorunlardan kurtulacağına, yorumlanır. allah’ın emrettiği şekilde mal ve para sahibi olacağına tabir edilir. evine bereket geleceğine ve bahtının açılacağına delalet eder. ardından birçok konuda yardımcı olacağına alamet eder. büyük başarı kazanacağına inandığı işlerle ilgileneceğine yorulur. Dini olarak rüyada uçağın yan yatması görmek tabiri Dini olarak rüyada uçağın yan yatması görmek mutlulukların yarım kalacağına, başın sıkıştığı anda etraftaki kişilerden yardım alınacağına, gönül işlerinden yana hayır bulacağına, iş hayatına girmek için doğru zamanın yaklaştığına, yaşanan parasal sıkıntıların düzeleceğine, elinde bulundurduğu imkânlar ile işlerinde iyi yerlere geleceğine, dünya malına doymak bilmeyeceğine, bazı ortak işlere gireceğine ve bu ortaklıklar sayesinde çok hayırlı ve güzel olaylar yaşayacağına, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada uçağın yan yatması görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada uçağın yan yatması görmek elini attığı her işin güzel sonuçlanacağına, rüyayı gören kişinin sonradan çok pişman olup üzüleceği sözler sarf edeceğine, bunları aşmak için büyük çaba sarf edeceğine, aksine hayatının daha da karmaşık bir hale geleceğine, yetenekleri ve becerileri sayesinde içinde bulunduğu işi çok üst seviyelere çıkaracağına, yaşanan olumsuzlukların tersine etki göstererek kişiyi güçlükler karşısında daha dirayetli biri haline getireceğine, her geçen gün daha güzel zamanlar geçireceğine, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ

rüyada depremde evin yan yatması