Y6PuLn. Beyin tereyağı sever! Tereyağı beyin hastalıklarından koruyor! Suçlu ilan edilen kolesterol, aslında beynimizi güçlendiriyor! Hafızayı destekleyerek Alzheimer’ı önlüyor. Epilepsi ve depresyonla mücadele ediyor. Dr. David Perlmutter, “Korkmayın tereyağı yiyin” diyor. ABD’li Nörolog ve Beslenme Uzmanı Dr. David Perlmutter, tüm nörolojik hastalıkların tahıl tüketiminden kaynaklandığını keşfetti. Araştırmalarıyla ses getiren, bilimsel araştırmaları sil baştan yeniden yazdıran Perlmutter güçlü bir hafıza için ekmekle vedalaşmamız gerektiğini söyledi. Sağlıklı bir hayat için sağlıklı hayvansal yağlar ve bol protein tüketilmesini önerdi. Özellikle kırmızı et ve tereyağı yenmesini tavsiye eden Dr. Perlmutter, şu bilgileri verdiGluten, insanlığı tehdit eden en büyük sağlık problemlerinden biridir. Alzheimer’ın yanı sıra baş ağrısı, epilepsi, depresyon ve şizofreniye neden olur. Bize yıllar boyunca yağ oranı düşük ve karbonhidrattan zengin beslenmenin sağlıklı olduğu ve kolesterolün ise kötü olduğu anlatıldı. Yani mesele sadece glütenle bitmiyor. Araştırmalar, bize anlatılan bu yalanı gözler önüne seriyor. Kolesterol bilindiği gibi sağlığı tehdit etmiyor. Hatta beyin hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor ve ömrü uzatıyor. Besinlerden alınan yağlar, trans değil, tereyağı ve kuyruk yağı gibi faydalı yağlar sağlıklı bir beynin anahtarını oluşturuyor. Eğer benden Alzheimer’dan korunmak için bir ilaç isteseniz elinizdeki ekmek sepetinizi alır size tereyağı, kırmızı et, peynir ve yumurta gibi hayvansal ürünleri öneririm. Zengin protein ve sağlıklı yağlar bizi daha enerjik saha yaratıcı yaparken hafızamızı güçlendirip aşk hayatımızı da renklendirir. Kısacası sağlıklı bir şekilde hayatta kalabilmek için yağa ihtiyacımız vardır. Karbonhidratlar, beynimizde fırtınalar koparır! ARA ÖĞÜNLERİ ATLAMAYIN Kan şekerindeki dalgalanmalar sonucu görülen açlık krizleri, bizi karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye iter. Ara öğünleri daha sağlıklı hale getirmek için bu önerileri not edin – Bir avuç kavrulmamış kuru yemiş – Birkaç parça bitter çikolata – Humus, keçi peyniri, kuruyemiş ezmesi doğranmış biber brokoli ve taze fasulye gibi sebzeler – Buğday içermeyen karbonhidrat oranı düşük proteinler – Yarım avokado – 2 haşlanmış yumurta – Greyfurt, portakal, elma ve armut gibi meyveler. DOMATES ÇORBASI – 120 ml zeytinyağı – Doğranmış bir adet soğan – Doğranmış iki adet kereviz sapı – 2 çorba kaşığı dövülmüş sarımsak – 800 gram konserve püresi – Doğranmış bir adet kırmızılahana – 10 yaprak fesleğen – litre tavuk suyu – litre sebze suyu Zeytinyağının yarısını geniş ve derin bir tencerede kızdırın. İçine soğan, kereviz ve sarımsakları 5 dakika soteleyin. Domates püresi, kırmızılahana, fesleğenlerin yarısı ve tavuk ve sebze suyunu da ekleyip kaynatın. Ocağın altını kısıp 25-30 dakika daha kısık ateşte pişirin. Kalan zeytinyağını da ekleyip tuz ve karabiberle tatlandırdıktan son- ra çorbayı 10 dakika dinlendirin. Mikserle püre haline getirdikten sonra servis edin. KURTARICI ZERDEÇAL Hint safranı olarak da bilinen zerdeçal, pek çok bilimsel araştırmalara sahne oldu. Çin ve Hint tıbbında kullanılan bu baharatın vücudu güçlendirdiği ve hastalıkları önlediği belirlendi. Kurkumin içeren zerdeçal bir dizi geni aktif hale getirerek beyin hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Kısacası güçlü hafıza, bol körili yemeklerde! Kaynak Ahaber Sağlık ve Sen Bu alıntı makalede onaylamadığımız bazı bilgiler var ancak makale üzerinde değişiklik yapma yetkimiz yok.  Tereyağı üreten işletmeler kremayı 2 kaynaktan temin etmektedirler. Bunlar; Kendi işletmesine gelen sütlerin standardizasyonu sonucu elde edilen kremalar Piyasadan temin edilen toplama kremalar. Krema çok kısa bir zamanda tereyağına işlenmeyecek ve bir süre bekletilecekse o zaman hemen soğutulması gerekir. İyi kaliteli tereyağı elde etmek için kremayı hemen 2-4°C ye soğutunuz ve 24 saat içinde pastörize ederek tereyağına işleyiniz. Eğer krema soğutulmazsa hem mikroorganizma çoğalması hemde kremanın asitliğinde bir artış meydana gelir. Hammadde olarak kullanılan krema kalitesinin bozuk olması, mamul madde olan tereyağı kalitesini etkiler, Bu nedenle üretimde kullanılacak kremaların uygun koşullarda depolanması gerekir. Krema tereyağına dönüşürken aşağıdaki işlemlerden geçirilir. 1. Tartma İşletmeye gelen veya işletmenin kendisine ait teneke veya güğümler içindeki kremalar tartılır. Daha sonra kremanın homojen yani kıvamının düzgün olması için tanka alınarak 23-25°C ye kadar karıştırılarak ısıtılır. Yapı bozukluğu ve pıhtılaşma oluşmaması için ısının 25°C den fazla olmaması gerekir. Homojen hale gelen kremanın yağ ve asitliğini belirlemek için numune alınır. 2. Standardizasyon Standardizasyon ile kremanın yağ oranı % 30-35'e ayarlanır. Bunu yapmak için su veya yavan süt kullanılabilir. Standardizasyon, yayıklama süresi ve randıman açısından önemlidir. Genel olarak yağ oranı arttıkça yayıklama süresi kısalır buna karşın yağ oranı azaldıkça yayıklama süresi uzar. Ayrıca yağ oranı attıkça yayıkaltı ile verilen kayıp % 30 a kadar azalır. 3. Nötürleme Asitliği belli bir sınırın 13 SH'dan fazla üzerinde olan kremalar pastörizasyon sıcaklığına dayanamazlar. Bu nedenle kremaların asitliğinin pastörizasyon sıcaklığına dayanabileceği bir değere getirilmesi gerekir. Bu işleme nötürleme denir. Nötürleme nasıl yapılır? Nötürleyici madde miktarı nasıl hesaplanır? Kremaya kalsiyumlu kalsiyum oksit,hidroksit vb. magnezyumlu magnezyum oksit,hidroksit vb. sodyumlu sodyum hidroksit, karbonat, bikarbonat vb. gibi nötürleyici maddeler katılır. Nötürleyici madde miktarı nasıl hesaplanılır ? 1kg kremanın Nötürleyici Kremanın Kremada Krema asitliğini 1 SH Madde = asitliği - istenen asitlik x miktarı x düşürmek için gerekli gr SH SH kg madde miktarı gr Buradan bulunan nötürleyici madde miktarı yaklaşık 10 kat su ile sulandırılarak kremaya yavaş yavaş katılarak ilave edilir. DİKKAT Nötürleyici katılırken, kremada pıhtı olmaması ve kremanın yumuşak olması için sıcaklık 29-32°C olmalıdır. Nötürleyici ne kadar yavaş katılırsa etkisi o kadar kesin olur. Asitlik ne olmalıdır Yayıklanacak kremada bir taraftan yağ randımanının yüksek diğer taraftan yapılacak tereyağının aromasının iyi olmasını sağlamak için kremalarda belirli bir asitlik bulunması lazımdır. Bu nedenlerden dolayı kremaların pastörizasyondan önce asitlikleri 11 SH olacak şekilde nötürlenir. Taze ve asitliği düşük kremaların nötürlenmesine gerek yoktur. Asitliği tamamen yok edilmiş kremadan doğrudan doğruya tereyağı yapılırsa bu yağın tadı yavan olur ve beğenilmez. Nötürlemenin faydaları nelerdir? Nötürleme yağın dayanma süresini artırır. Çünkü asitli kremadan yapılan tereyağları asitin etkisi ile kısa sürede bozulurlar. Nötürleme tereyağında tad ve aromanın iyileştirilmesini sağlar. Çünkü fazla asit tereyağının tadını bozar. Nötürleme tereyağı randımanını artırır. Çünkü asitliği yüksek olan kremalarda ısı uygulanırken pıhtılar oluşur. Bu pıhtılar içinde yağ kalır, pıhtılar içindeki yağ ise yayıklama sonunda yayıkaltına geçerek randımanı olumsuz yönde etkiler. Nötürleme işi iyi yapılmazsa kremadan elde edilecek tereyağında bazı bozukluklar ortaya çıkar. Nötürlendikten sonra krema ya hemen pastörize edilmeli yada 18°C ye soğutulmalıdır. 4. Pastörizasyon Kremaların pastörizasyonu; kremanın yüksek derecelere kadar ısıtılıp belirli bir süre bu sıcaklıkta bırakılarak patojen mikroorganizmaların tümünün, diğer mikroorganizmalarında büyük bölümünün ortadan kaldırılması ve tereyağının dayanıklığının uzatılması amacıyla yapılır. Krema pastörizasyonu çift cidarlı tanklarda yapılabileceği gibi plakalı ısıtıcılarda da yapılabilir. Normal süte göre, kremanın mikroorganizma yükü daha fazladır ve patojen mikroorganizmalar yüksek dereceye dayanırlar. Bu nedenle krema pastörizasyonu 90-95°C de 3-15 saniyede yapılır. Pastörize edilen krema hemen 6-8°C ye soğutulur. 5. Kremanın olgunlaştırılması Pastörize edilen krema genel olarak 18°C de, yazın ise 15-16°C de olgunlaştırılır. Olgunlaşma sonucunda ulaşılan asitlik 18-31 SH arasında değişir. Kremanın olgunlaştırılması yayıklama sırasında yayık altına geçen yağ miktarını azaltır, dolayısıyla randımanı yükseltir. Kremayı olgunlaştırmaya bırakmadan evvel tereyağına uygun aroma verecek % 2-5 oranında kültürle starter aşılanır ve yayıklama asitliğini kazanıncaya kadar krema olgunlaştırılır. 6. Olgunlaşmış kremanın soğutulması Olgunlaşan kremayı asitliğinin ilerlemesini durdurmak ve yayıklamaya hazırlık olarak yağ daneciklerini dondurmak amacıyla soğutmak gerekir. Bu nedenle krema 8-10°C ye soğutulur ve bu sıcaklıkta 2-3 saat tutulur. 7. Yayıklama Tereyağı elde etmek için yayık adı verilen aletler kullanılır. Yayığın hareketi ile yağ daneleri birbirleriyle birleşir, serum ayrılır. Yayıklama süresince yayık aynı hızla hareket ettirilmelidir. Eğer yayık gerekenden daha hızlı veya daha yavaş döndürülürse, tereyağı kalitesi ve randıman olumsuz yönde etkilenir. Yayıklama başladıktan sonra 5-10 dakika içinde yayık belirli zamanlarda doldurularak oluşan gazlar özel musluktan dışarı alınır. Normal koşullarda yayıklama müddeti 45 dakikadır. 8. Yıkama Yayıklama işlemi bittikten sonra, yayıkaltı tamamen boşaltılır. Tereyağı yayıktan çıkarılmadan bir süre süzmeye bırakılır. Sonra yayığa biraz su püskürtülür ve bir miktar daha yayıkaltı temizlenir. Daha sonra çıkan yayıkaltı kadar su yayığa konur ve yayık düşük bir hızla 4-5 kez döndürülür. Yıkama suyunun sıcaklığı tereyağının kıvamına bağlı olarak değişebilir. Yağ sert ise yıkama suyu sıcaklığı yayıkaltı sıcaklığından 1- 2°C fazla, yumuşak ise 1-2°C aşağıda olmalıdır. Yıkama suyunun kalitesi iyi ve sertliği normal olmalıdır. Yıkamada amaç yağ danelerinin etrafında toplanan yayıkaltını, kötü tat ve kokuları uzaklaştırmak ve tereyağının dayanıklılığını artırmaktır. Bu nedenle yıkama bir veya birkaç kez yapılabilir. Ancak krema uygun koşullarda olgunlaştırılmış ise fazla sayıda yıkamamalıdır. Çünkü fazla yıkama ile tereyağının kendine has lezzeti kaybolur. 9. Tuzlama Tuzlamadaki amaç; dayanma gücünü artırmak ve tereyağına ayrıca bir tat kazandırmaktır. Tereyağında normal tuz oranı % 2 dir. Bu oranın üzerinde tuz katımı proteinlerin parçalanmasından dolayı tereyağında tat bozukluklarına neden olur. Tuzlamada kullanılacak tuzun iyi kaliteli ve erime oranının yüksek olması, tereyağı kalitesi için önemlidir. Tuzlama kuru tuzlama, ıslak tuzlama ve salamura tuzlama olmak üzere 3 şekilde yapılır. En yaygın olan tuzlama şekli kuru tuzlamadır. 10. Malakse Tereyağı tuzlandıktan sonra aşağıda sayılan faydalar için malakse edilir. Yıkama işleminden sonra tereyağındaki fazla suyun uzaklaştırılması Düzgün yapılı tereyağı elde edilmesi - Sarı leke ve dalgaların giderilmesi Mikroorganizma üremesini önlemek Tuzun tereyağın her tarafına dağılmasını sağlamak - Tereyağının dayanma gücünü artırmak Tereyağı malaksörle malakse edilebileceği gibi malaksörlü yayıklarda elde edilen tereyağı yayıkaltı aktarılıp yıkandıktan sonra yayığın yalnız merdaneleri çalıştırılarak da yapılabilir. 11. Ambalajlama Tereyağı yapılır yapılmaz hemen ambalajlanmalıdır. Gelişigüzel şekilde ve açıkta tutulan tereyağı, havadaki mikroorganizmaların bulaşması sonunda kalitesini kaybeder, bozulur ve insan sağlığına zarar verecek bir duruma gelir. Ambalajlama işi, işletmelerin kapasitesine göre elle veya makinalarda yapılır. Ancak kahvaltılık tereyağların kesinlikle otomatik ambalajlama makinalarında ambalajlanması gerekir. 12. Depolama Tereyağı ambalajlandıktan hemen sonra soğuk hava depolarına konulmalıdır. Soğuk hava deposunun sıcaklığı -12°C den yüksek olmamalıdır.  © 2008    Uzun zamandan sonra Nasıl Üretilir’ bölümünden bir yazıyla karşınızdayım. Gelen sorular üzerine tereyağı üretimi hakkında yazmaya karar verdim. Tereyağı dediğimde seven olduğu kadar sevmeyen de olacaktır mutlaka. Fakat mutfaklarımızda önemli bir yere sahiptir. Kahvaltıdan tutun da yemeğe, hamur işlerine kadar birçok yerde kullanıp tüketebiliriz. Tereyağı üretimi nasıl yapılır merak ediyorsanız gelin hep birlikte bakalım. Tereyağı; süt, krema veya yoğurttan elde edilen süt ürünüdür. Krema dediğimiz şey sütten mekanik yolla elde edilen süt yağıdır. İşletmeler çoğunlukla kremadan tereyağı elde eder. Ve kremanın özellikleri kaliteli bir tereyağı elde etme açısından büyük önem taşır. Kalitesiz bir hammaddeden kaliteli bir son ürün elde edilmesi beklenmez. İşletmeler kremaları kendi sütlerinden süt yağını ayırarak temin edebilirler. Ya da piyasadan krema satın alırlar. İlk olarak standardizasyon işlemi ile kremanın yağ oranı ayarlanır. Daha sonra asitliği yüksek olan kremalara nötralizasyon işlemi uygulanır. En çok 27 °SH değerine kadar olan kremalara uygulanır. Asitliği daha yüksek olan kremalar tereyağı yapımı için uygu değildir. 10-11 °SH değerine kadar düşürülür. nötralizasyon işlemi uygulanmaz ise pastörizasyon işlemi sırasında kremada pıhtılaşma görülebilir. Pütürlü bir yapı oluşur. Ardından pastörizasyon işlemi uygulanır. Ve soğutulur. Amaç patojen mikroorganizmaları yok etmektir. Ve kremanın kolay işlenmesini sağlar. Pastörizasyon normları kremanın yağ oranına göre değişir. Yağ oranı fazla ise sıcaklık derecesi arttırılır. Krema soğutulduktan sonra olgunlaştırma işlemine geçilir. Olgunlaştırma fiziksel olarak ve biyokimyasal olarak yapılabilir. Fiziksel olgunlaştırma da amaç sıvı hale geçen yağ taneciklerinin tekrar katılaşmasını sağlamaktır. Biyokimyasal olgunlaştırma da ise starter kültür kullanılarak ürüne tat ve aroma kazandırılır. Asitliği geliştirir. Olgunlaştırma işleminden sonra yayıklama işlemine geçilir. Yayıklama işlemi yaklaşık 45 dakika kadardır. Yayıklama sıcaklığı da kremanın yağ oranına bağlı olarak değişir. Ayrıca yayıklama yetersiz yapılırsa yayıkaltı suyunda fazla yağ kalır. Yayıklama sonucunda elde edilen tereyağı taneleri yıkama işlemine tabi tutulur. Buradaki amaç yağ taneciklerinin etrafındaki yayıkaltını uzaklaştırmaktır. Fazla yıkama yapılırsa tereyağının kendine has tadı ve kokusu uzaklaşabilir. Kullanılan su da içme suyu kalitesinde olmalıdır. Yıkama suyu akıtılır ve malakse yoğurma işlemine geçilir. Tereyağı taneciklerini bir araya getirme amaçlı yapılır. Homojen ve sıkı bir yapı oluşturulur. Yoğurma işleminden sonra hazır hale gelen tereyağı porsiyonlara ayrılır ve paketlenir. Uygun koşullarda depolanır. Önemli Hatırlatma Üretim aşamaları genel hatları ile bu şekilde olsa da işletmelere göre farklılıklar oluşturabilmektedir. Mesela birçok işletme sütü pastörize ettikten sonra seperasyon ile süt yağını ayırmaktadır. Bu şekilde yaptıkları içinde kremayı sonradan pastörize etmezler. Ayrıca starter kültür kullanımı da her firmada söz konusu değildir. Renklendirme amacıyla beta karoten E160 kullanan firmalar da vardır. Bu tip farklılıklar firmalara göre değişkendir. Kaynak1 Üçüncü M., Süt ve Süt Mamülleri Teknolojisi, Sidas Medya, İzmir, 2015. Kaynak2 Megep, Gıda Teknolojisi, Tereyağı, Ankara, 2013. Kaynak3 Türk Gıda Kodeksi Tereyağı, Diğer Süt Yağı Esaslı Sürülebilir Ürünler ve Sadeyağ Tebliği Yazar Hakkında Selinay LAÇİNDAĞ Merhabalar, ben Selinay LAÇİNDAĞ. 1993 Ödemiş/İzmir doğumluyum. Pamukkale Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra iki ayrı süt firmasında çalıştım. Şuan ise süt sektörüne yönelik starter kültür ve antibiyotik test kiti ithal eden kendi firmamızda çalışmaktayım. Ayrıca Gıda Notları sitesinin yöneticilerinden biriyim. Siteyi kurma amacımız bilinçli bir tüketici kitlesi oluşturabilmektir. Umarım herkese faydalı olur. İyi okumalar. Tüm İçerikleri Görüntüle Sıcacık ekmeklerin kadim dostu, pilavın onsuz çok eksik kaldığı, yumuşacık keklerin, kıyır kıyır kurabiyelerin lezzet sırrı tereyağı. Mis gibi süt kokan bu lezzet, mutfaktaki en önemli lezzet ve kıvam sırrının başında geliyor. Eskilerin yayık yöntemiyle evde tazecik olarak elde ettiği tereyağı, bugün market raflarında, bakkallarda göz kırpıyor bize. Ancak nasıl saklanacağı konusunda ciddi fikir ayrılıkları mevcut. Kimi buzlukta saklarken kimisi de buzdolabında saklıyor, yumuşak kullanmak için oda sıcaklığında bekletiyor ya da birkaç günlüğüne dahi olsa oda sıcaklığında tereyağını saklayanlarımız mevcut. Peki, tereyağı aslında nasıl saklanmalı? Saklanma çeşitlerinin tereyağına etkisi neler?Tüm sorularınızın cevabı burada, önden buyurun. Sıvı Kremadan Ev Yapımı Tereyağı Tarifi Peynir, yoğurt, kefir gibi süt ve süt ürünlerini marketten, bakkaldan aldığımızda ilk yaptığımız şey onları buzdolabına koymak ve bozulmaması adına belli bir ısıda muhafaza etmek oluyor. Bu konuda hiç ''Acaba onları nasıl saklasam?'' gibi bir sorumuz olmuyor. Ancak süt bazlı bir ürün olan tereyağının durumu diğerlerinden oldukça farklı. Tereyağını sütün kaymağının yoğunlaşmış hali olarak adlandırılabiliriz. Büyük çoğunluğu da sudan oluşuyor. Bu nedenle yapı bakımından diğer süt ve süt ürünlerinden ayrılıyor. Genellikle pastörize edilmiş sütten yapıldığı için de bakteri oluşumu diğer süt ve süt ürünlerinden daha az oluyor. Her ne kadar bakteri oluşumu diğer ürünlere göre daha az olsa da uygun koşullar sağlanmadığı müddetçe de bakteri oluşturma ve bozulma ihtimali yüksek oluyor. Hal böyle olunca lezzetini kaybetmemesi ve uzun süre tazeliğini koruması için birkaç farklı yöntem kullanılıyor. İlk yöntem tereyağını buzdolabında saklamak. Kapalı kutuların ya da paketlerin içinde tereyağını buzdolabının yan rafında saklayanlarımız oldukça fazla. Marketlerde de buzdolabı ısısından bir tık daha düşük ısılarda tereyağlarının muhafaza edildiği düşünüldüğünde bu süreç oldukça mantıklı geliyor. Ancak tereyağını gerçekten buzdolabında saklamak ne kadar doğru? Buzdolaplarının genel ısısı 0 ila 4 derece arasında değişir. Bu ısıda tereyağları uygun koşullar sağlandığı müddetçe 1 aya kadar ilk günkü kadar taze bir biçimde dayanabilir. Uygun koşullardan kasıt ise kesinlikle hava almayan bir kabın içinde, mümkünse paketli bir biçimde ve sabit bir ısıda muhafaza etmek. Paketi açık kalırsa, kapağından içeriye hava girme bir durum gerçekleşirse 8-9 gün içerisinde tereyağınızın rengi koyulaşacak, tadı bozulacak ve hemen akabinde kullanılamayacak duruma gelecektir. Bu süreç hazır alacağınız tereyağları için geçerli. Ev yapımı bir tereyağını saklayacaksanız yine uygun koşulları sağlayarak saklamaya özen gösterin. Ancak taze tereyağı, hazır tereyağlarına göre katkısız oldukları için daha narin bir yapıdadır. Bu yüzden daha kısa sürede tüketmeye özen gösterin. Tereyağını çok uzun süre sağlıklı bir şekilde saklamak ve lezzetini korumak adına yapılabilecek en doğru yöntem ise dondurucu da saklamak. Genellikle -18 derecede, uygun koşullar sağlandığı müddetçe 3-6 ay arasında değişen sürelerde, hatta bazı tereyağları 1 yıla kadar sağlam kalabiliyor. Bu yöntemle tereyağı saklamak istiyorsanız elinizdeki tereyağını önce küp küp doğrayın. Ardından buzdolabı poşeti, kilitli poşet ya da hava almayacak şekilde kapların içine yerleştirerek saklamaya özen gösterin. Aksi takdirde her seferinde kullanacağınızdan çok tereyağını oda sıcaklığına getirip yeniden dondurarak bakterilerin üremesi için uygun ortamı sağlamış olursunuz. Aklınızın bir köşesinde durması gereken bir diğer yöntemde çok az bilinse de tuzlayarak yani salamura ederek tereyağı saklamak. Tereyağlarınızı küp küp kesip tuzla kaplayıp ağız kısmı hava almayacak bir kavanozun içinde uzunca süre küflenmeden saklayabilirsiniz. Ancak bu durum tereyağının tadını farklılaştırabilir. Bir diğer yöntem ise tereyağını sade yağa çevirerek saklamak. Kaybolmaya yüz tutan ancak Anadolu'da birçok insanın hala yaptığı sade yağ, tereyağının en saf hali. Bu haldeki tereyağı çok uzun süre dayanabiliyor ve yemeklere muhteşem bir lezzet veriyor. Tereyağının kaynatılarak üzerindeki tortuları alınıp daha konsantre hale geldikten sonra saklanması sürecine dayanan sade yağ, yaklaşık 3-6 ay kadar dayanabiliyor. Bu yağın en büyük özelliği serin ve kuru bir yerde saklanıyor olması. Sade yağı buzdolabında saklamamaya özen gösterin. Bizden söylemesi. Sade yağ tarifimiz için buradan buyurun Sade yağ tarifi Tüm bilinmeyenleri ise burada sizi bekliyor Mutfakta Sihirli Değneğin Olsa Onu Yapardın Sade Yağ Nedir, Nasıl Yapılır? Önemli soru Tereyağı, oda sıcaklığına nasıl getirilmeli? Buzlukta ya da buzdolabında muhafaza ettiğiniz tereyağını kullanıma hazır hale getirmek için oda sıcaklığına getirmeniz gerekebilir. Bazı tariflerde özellikle soğuk tereyağı kullanılması önerilse de birçok tarifte tereyağı oda sıcaklığında tüketiliyor. Tıpkı et çözdürürken olduğu gibi tereyağını çözdürürken de bakteri oluşumunu engellemek adına dikkatli bir biçimde oda sıcaklığına getirmek şart. Şöyle ki donuk vaziyetteki tereyağlarınızı buzdolabına indirerek sağlıklı bir biçimde formlarının değişmesini sağlayabilirsiniz. Ardından birkaç dakika oda sıcaklığında doğrudan ışık almayan bir ortamda bekleterek oda sıcaklığına getirebilirsiniz. Buzdolabında sakladığınız tereyağını ise yine doğrudan ışık almayan bir ortamda, çok yüksek sıcaklıklara maruz bırakmadan kısa bir süre bekletmeniz yeterli. Bu işlemin sonunda dilediğiniz kıvama gelecektir. Her iki oda sıcaklığına getirme sürecinde tereyağının doğrudan hava ile temas etmemesine de özen gösterin. Bu yöntemler sayesinde tereyağınızı ilk günkü tazeliğinde ve lezzetinde, uzun süre gönül rahatlığıyla tüketmeniz mümkün. Kaynaklar journalofdairyscience, thekitchn, sciencedirect

tereyağı tereden mi yapılır ana ocağı